- 4449454
- info@mayaestetik.com
- Etiler Nisbetiye, Başlık Sk. No:3/1 Beşiktaş/İstanbul
Fransız askısı, cerrahi kesi yapılmadan uygulanan bir yüz ve boyun bölgesi doku destekleme yöntemidir. Fransa’da geliştirilen ipler ile uygulanmaktadır. Fransız askısı iplikleri biyouyumlu ve biyoçözünür polyester materyallerden üretilir. Bu materyaller, zamanla vücut tarafından emilerek kaybolur ve bu süreçte dokuya destek sağlarken fibroblast aktivitesini de uyarabilir. Cilt altına yerleştirilerek sarkma eğilimindeki dokulara destek sağlamayı amaçlar. İşlem, yüzeysel dokuya minimal girişimle uygulanır ve kişiye özel planlanır. Fransız askısı uygulaması, tıbbi değerlendirme ve doktor kararı doğrultusunda gerçekleştirilir.
Fransız askısı uygulaması, hekim değerlendirmesi sonrası planlanan bir işlemdir. Biyouyumlu ipler, lokal anestezi altında özel kanüller yardımıyla cilt altı dokulara yerleştirilir. Bu ipler, yüzeysel dokuya destek sağlayarak doku pozisyonunun korunmasına yardımcı olabilir. Uygulama, genellikle yüz, çene hattı veya boyun gibi alanlarda tercih edilir. İşlem süresi ve yöntemi, bireysel ihtiyaçlara ve anatomiye göre değişiklik gösterebilir.
Fransız askısı yöntemi, yüz ve boyun bölgesindeki yumuşak dokulara destek sağlamak amacıyla uygulanabilir. Genellikle yanaklar, çene hattı (jawline), boyun, kaş çevresi, gıdı ve şakak bölgeleri gibi alanlarda tercih edilir. Hangi bölgelere uygulanacağı, kişiye özel anatomik yapı ve ihtiyaca göre hekim tarafından belirlenir.
Fransız askısı, cilt elastikiyetinde azalma gözlenen bireylerde, hekimin uygun görmesi durumunda planlanabilir. Genellikle, yüz ve boyun bölgesinde hafif-orta düzeyde sarkma şikayeti olan ve genel sağlık durumu iyi olan kişilerde değerlendirmeye alınabilir.
Tercih edilme nedeni, cerrahi kesi olmadan uygulanabilmesi ve uygulama süresinin görece kısa olmasıdır. Ancak her birey için uygunluk, detaylı tıbbi değerlendirme sonucunda belirlenmelidir.
Fransız askısı uygulamasında kullanılacak ip sayısı ve uzunluğu; kişinin yüz anatomisine, cilt elastikiyetine, uygulanacak bölgeye ve elde edilmek istenen sonuca göre hekim tarafından belirlenir. Cildin yaşına, kalitesine ve elastikiyet kaybının yoğunluğuna göre, kaç çift kullanılacağı değişiklik gösterebilir. Standart bir sayıdan bahsetmek mümkün değildir; her uygulama kişiye özel planlanır.
Evet, Fransız askısı ve örümcek ağı estetiği farklı teknik ve materyallere dayanan uygulamalardır.
Fransız askısı, cilt altına yerleştirilen konik veya kılçıklı yapıya sahip, destekleyici iplerle dokulara asma etkisi sağlamayı amaçlar.
Örümcek ağı estetiği ise çok daha ince iplerin (genellikle düz PDO ipler) yaygın şekilde yerleştirilmesiyle ciltte kolajen üretiminin uyarılmasını hedefler.
Her iki yöntemin amacı ve etki mekanizması farklıdır; hangi uygulamanın tercih edileceği, bireysel ihtiyaçlara ve hekim değerlendirmesine bağlı olarak değişebilir.
Fransız askısı uygulamasında kullanılan ipler genellikle biyoçözünür materyallerden üretilir ve zamanla vücut tarafından emilir. Bu nedenle işlem kalıcı değildir. Uygulamanın etkisi kişisel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Etki süresi; kullanılan ipin yapısı, uygulama bölgesi, cilt tipi ve yaş gibi bireysel etkenlere bağlı olarak hekim tarafından öngörülebilir.
Fransız askısı uygulaması, tıbbi bir işlem olup hekim tarafından değerlendirilmesi gereken bir yöntemdir. İşlem sonrasında bireyden bireye değişebilen bazı yan etkiler gözlemlenebilir. Bunlar arasında uygulama bölgesinde geçici şişlik, morarma, hassasiyet veya gerginlik hissi sayılabilir. Nadir durumlarda, iplerin yer değişimi veya cilt altında düzensizlikler oluşabilir.
Yan etkilerin oluşma riski, uygulamanın yapıldığı teknik, kullanılan malzeme ve bireysel faktörlere bağlıdır. Uygulama öncesi ve sonrası süreç mutlaka bir hekim tarafından takip edilmelidir.
Fransız askısı uygulaması sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişebilir. Genel olarak, işlem sonrası bölgeye yönelik hafif şişlik ve hassasiyet yaşanabilir. Bu dönemde aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi önerilir:
Herhangi beklenmeyen bir durum ya da şikâyet halinde mutlaka hekiminize danışınız.
Fransız askısı fiyatı, uygulama yapılacak bölgenin ihtiyacına ve dolayısıyla, kullanılacak ipliğin marka ve miktarına göre değişiklik gösterecektir. Doğru fiyatlandırma için doktordan konsultasyon almanız ve kullanılmasını istediğiniz ip sayısına karar verilmelidir.
Fransız askısı uygulamasının etkisi, bireysel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Genellikle işlem sonrasında ilk destekleyici etkiler hemen gözlemlenebilir. Ancak uygulamanın nihai görünümünün oturması ve cilt dokusunun uyum sağlaması birkaç hafta sürebilir.
Elde edilen sonuçların süresi, kullanılan materyale, kişinin yaşına, cilt yapısına ve yaşam tarzına göre farklılık gösterebilir. Uygulama sonrası süreç, hekimin takibiyle değerlendirilmelidir.
Fransız askısı, yüzün yumuşak dokularına destek sağlamak amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Uygulama sonrasında, yüz ifadesinde belirgin bir değişiklik olması amaçlanmaz. Hedeflenen, sarkmaya eğilimli dokulara destek verilmesidir. Ancak ilk günlerde geçici gerginlik hissi veya mimiklerde hafif kısıtlılık gözlemlenebilir. Bu durum, çoğunlukla kısa sürede normale döner.
İşlem süresi minimum 45 dakika ile 1 saat arasında değişebilir.
Fransız askısı uygulaması, genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilen bir işlemdir. Bu sayede işlem sırasında ağrı hissi büyük ölçüde azaltılır. İşlem sonrasında, uygulama bölgesinde hafif hassasiyet, gerginlik hissi veya geçici rahatsızlık yaşanabilir. Bu durum kişisel ağrı eşiğine ve uygulama bölgesine göre değişkenlik gösterebilir.
Ağrı yönetimi ve konfor, hekimin önerdiği şekilde yapılan uygulama sonrası bakım ile desteklenir.
Fransız askısı uygulaması, bazı durumlarda farklı tıbbi estetik yöntemlerle birlikte planlanabilir. Örneğin; cilt kalitesini desteklemeye yönelik uygulamalar, hyalüronik asit içerikli dolgular veya Botoks enjeksiyonları, hekim değerlendirmesi doğrultusunda uygun zamanlama ve sıralama ile kombine edilebilir. Fakat HIFU gibi cildin derin katmanlarına etki eden uygulamalardan faydalanabilmek için Fransız Askısı uygulaması üzerinden en az 6 ay geçmiş olmalıdır.
Her bireyin cilt yapısı, beklentisi ve tıbbi geçmişi farklıdır. Bu nedenle birlikte uygulanacak işlemler mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilerek kişiye özel planlanmalıdır.
Fransız askısı uygulaması sonrasında, cilt altına yapılan müdahaleye bağlı olarak geçici şişlik, morarma veya hassasiyet oluşabilir. Bu tür etkiler, kişisel cilt yapısına ve uygulama bölgesine göre farklılık gösterebilir. Genellikle bu bulgular kısa sürede azalır ve geçicidir.
Olası yan etkilerin takibi ve yönetimi, uygulamayı yapan hekimin önerileri doğrultusunda sağlanmalıdır.
Fransız askısı uygulamasında kullanılan ipler, genellikle biyoçözünür (vücut tarafından emilebilen) materyallerden üretilir. Bu ipler, zamanla vücut tarafından parçalanarak metabolize edilir. Kalıcı yapıda olmayan bu ipler, uygulandıkları süre boyunca dokulara destek sağlayabilir. Etki süresi, ip materyaline ve kişisel biyolojik yanıta bağlı olarak değişebilir.
Genellikle etkilerin 3 ila 5 yıl arasında sürebileceği belirtilmektedir. Ancak bu süre kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Uygulamanın kalıcılığı, hekimin önerdiği bakım süreci ve bireysel faktörlerle yakından ilişkilidir.
Fransız askısı uygulaması, cilt elastikiyetinin azalmaya başladığı bireylerde hekim değerlendirmesi sonucu planlanabilir. Genellikle 30'lu yaşlardan itibaren, cerrahi olmayan destek yöntemlerine ihtiyaç duyan bireylerde gündeme gelir. Ancak uygunluk yalnızca yaşla sınırlı değildir; kişinin genel sağlık durumu, cilt yapısı, beklentileri ve yüz anatomisi de dikkate alınarak hekim tarafından değerlendirilmelidir.
Her birey için tedavi kararı kişiye özel olarak planlanır.
Hafif ve orta düzeydeki sarkmalarda gözle görülür bir toparlanma sağlayabilir. Ancak bu yöntem, cerrahi yüz germe işlemleriyle aynı sonuçları sağlamaz ve sarkmaların tamamen giderilmesi her zaman mümkün olmayabilir.
Hamilelik ve emzirme döneminde, vücutta hormonal değişiklikler ve hassasiyet artışı meydana gelir. Bu nedenle, Fransız askısı gibi estetik uygulamalar, genellikle hamilelik ve emzirme sürecinde önerilmemektedir. Herhangi bir medikal veya estetik işlem öncesinde, bu dönemdeki bireylerin mutlaka hekimlerine danışmaları önemlidir.
Fransız askısı işlemi, kullanılan iplerin biyoçözünür özellikte olması nedeniyle zamanla etkisi azalabilir. Bu nedenle, uygulamanın etkisini sürdürmek veya yenilemek amacıyla işlem hekim değerlendirmesi sonrası tekrarlanabilir.
Tekrar uygulama zamanı ve sıklığı, kişinin cilt yapısı, iyileşme süreci ve uygulamanın etkinliği gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir. Her tekrar işlem öncesinde uzman hekim tarafından değerlendirme yapılması önemlidir.
Fransız askısı uygulaması sonrasında cilt dokusunun iyileşmesi ve iplerin yerleşiminin stabil hâle gelmesi için belli bir süre dinlenme önerilir.
Bu süreler kişisel iyileşme sürecine ve uygulama detaylarına göre farklılık gösterebilir.
Fransız askısı, cilt altına küçük giriş noktalarından yerleştirilen ipler aracılığıyla uygulanan, cerrahi kesi içermeyen bir yöntemdir. Bu nedenle, işlem sonrasında genellikle kalıcı bir iz oluşmaz. Ancak, uygulama bölgelerinde kısa süreli olarak kızarıklık, ödem veya iğne giriş izleri gözlemlenebilir. Bu bulgular çoğunlukla geçicidir ve kişisel cilt yapısına bağlı olarak süreleri değişebilir.
Uygulama tekniği ve sonrası bakım süreci, iz kalma riskini etkileyen faktörler arasında yer alır. Herhangi bir komplikasyon riskinin yönetimi için hekim takibi önemlidir.
Fransız askısı uygulamasından sonra, iyileşme sürecinin takibi ve olası komplikasyonların erken değerlendirilmesi açısından kontrol muayenesi önerilir. Bu kontrol genellikle uygulamadan 7 ila 10 gün sonra planlanabilir. Bazı durumlarda, hekim ek takip ziyaretleri de önerebilir.
Kontrol zamanlaması; uygulamanın kapsamı, kişinin cilt yapısı, iyileşme süreci ve hekimin tercihine göre değişiklik gösterebilir. Düzenli hekim takibi, sağlıklı bir iyileşme süreci için önemlidir.
Fransız askısı uygulaması, uygun hasta seçimi, doğru teknik ve steril koşullar sağlandığında, uzman hekim tarafından gerçekleştirildiğinde güvenli kabul edilen bir işlemdir. Kullanılan ipler genellikle biyouyumlu ve biyoçözünür materyallerden üretilmiştir.
Ancak her tıbbi uygulamada olduğu gibi, Fransız Askısı işleminde de kişiye bağlı riskler ve uygulamaya özel yan etkiler bulunabilir. Güvenliğin sağlanması için uygulamanın mutlaka sağlık alanında yetkili bir hekim tarafından planlanması ve uygulanması gerekir.